UEFA, Avusturya maçında attığı golden sonra bozkurt işareti yapan Merih Demiral hakkında Almanya’nın başvurusu üzerine soruşturma açtı. Türkiye’nin hem Almanya hem de UEFA’ya tepkisi sert oldu. TFF kapsamlı bir savunma dosyası hazırlarken Demiral hareketinin bir mesaj içermediğini söyledi. Almanya’nın tutumunu eleştiren Prof. Dr. Nuran Yıldız, “Almanya, kendi ülkesinde yükselen aşırı sağın hayaletini başka ülkelerde arıyor. Kendi politik ve tarihi günahlarını bir futbolcu üzerinden temizlemeye kalkıyor” dedi. Prof. Dr. Barış Erdoğan ise “Günlük hayatta ırkçılıkla mücadele eden, kimliklerini korumak ve yaşatma mücadelesi veren gurbetçiler için bozkurt işareti hem Türklüğün hem de aralarındaki birlik ve dayanışmanın bir işaretidir” ifadelerini kullandı.
UEFA, Merih Demiral’ın gol sonrasında bozkurt işareti yapması nedeniyle soruşturma başlattı. Yapılan açıklamada, futbolcunun, uygunsuz davranışları nedeniyle UEFA Disiplin Yönetmeliği’nin 31 (4) maddesi uyarınca soruşturma açıldığı ifade edildi.
Örnekler toplandı
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), hemen kapsamlı bir savunma dosyası hazırladı. Karşılaşmanın ardından Merih’in bu konuda soruşturma geçirebileceğini öğrenen yetkililer, daha önceki örnekleri bir araya getirerek, bunları savunmaya ekledi. Gece yarısı operasyonunda, Sırpların “Çetnik selamı”, Arnavutların “çift başlı kartalı” gibi örnekler masaya kondu. FIFA, 2018 Dünya Kupası elemelerinde, İsviçre forması giymelerine rağmen Arnavutların sembolü çift başlı kartal hareketi yapan Shaqiri ve Xhaka’ya 10’ar bin, Lichtsteiner’e 5 bin İsviçre Frangı ceza vermişti. EURO 2024’te de UEFA, ırkçılık sebebiyle Sırbistan ve Arnavutluk’u cezalandırdı. Başakşehirli futbolcular, 2019-20 sezonunda, UEFA Avrupa Ligi’nde, Avusturya temsilcisi Wolfsberger ile yaptığı maçta asker selamı vererek gol sevinci yaşamış, UEFA kınama cezası vermişti.
Bozkurt sembolünden bozkurt işaretine
Bozkurt; Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde kutsal hayvan ve millî sembol olarak yer alıyor. Bu sembolün Türklere Budizm kültüründen geçtiğini savunanlar var. Türk hakanları tarafından “başarı” anlamına gelen bir zafer işareti olarak kullanıldığı da belirtiliyor. ‘Ben Türk’üm’ Hun, Kıpçak, Peçenek Türklerinin bu işareti soy belirtecek şekilde, “Ben Türk’üm” manasında kullandıkları iddia ediliyor. Bozkurt işareti, MHP’nin Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in, 1991’de Bakü’de mitinge katılanları “bozkurt” işaretiyle selamlamasıyla Türk siyasetinde yerini aldı.
Siyasilerden Almanya ve UEFA’ya tepki
Olaya, siyasilerden de tepkiler geldi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Merih Demiral evladımızın, gol sevincini bozkurt işaretiyle paylaşması anlaşılan içimizde ve dışımızda pek çok hastalıklı çevreyi rahatsız etmiş, farklı arayış ve açıklamaların bahanesi olmuştur. Türk ve Türkiye husumeti aşikar olan dahili odakların yanı sıra UEFA’nın da bu şer kervana iştiraki son derece yanlıştır. Merih evladımızın yaptığı bozkurt işareti Türk milletinin dünyaya mesajı olup UEFA’nın bu kapsamda soruşturma başlatması hem maksatlı hem de son günlerde tehlikeli şekilde mesafe alan zincirleme provokasyonların bir ara istasyonudur.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Başka futbolcuların değerleriyle ilgili yaptığı sevinç gösterilerine ses çıkarmayanların, söz konusu Türkiye olduğunda seslerini yükseltmesi tamamen maksatlı ve art niyetlidir.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: Yabancı düşmanlığına, ırkçılığa ve nefret söylemine milli değerlerimizde, kültürümüzde ve inancımızda yer yoktur. Tarihi ve kültürel bir sembol, ırkçılıkla bir tutulamaz. Bizim Çocuklar’ın Almanya’da elde ettiği başarı, suni gündemlerle gölgelenemez.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: UEFA’nın başlattığı soruşturma kabul edilemez. Irkçılık ve faşizm arayanların Avrupa’da son zamanlarda farklı ülkelerdeki seçim sonuçlarına odaklanmaları yerinde olacaktır.
AK Parti Milletvekili Mustafa Varank: Merih’in gol sevinci bu topraklara ait bir değerdir. LGBT propagandasını ayakta alkışlayanların ya da PKK’ya selam duranların Türk’ü hazmetmesini beklemiyoruz.
Demiral: Mesaj yok
Merih Demiral gol sevincinde bozkurt işareti yapmasına ilişkin, şunları söyledi: “Bir gol sevinci vardı aklımda, onu yaptım, Türklükle alakalı. Türk olduğum için çok gurur duyuyorum, o yüzden golden sonra bunu iliklerime kadar hissetim. Herhangi bir mesaj yok, sadece ne kadar gururlu ve mutlu olduğumu göstermek istedim.” Demiral, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda da Türk Bayrağı’na yer vererek “Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur” ifadelerini kullandı.
Türkiye’den diplomatik tepki: Alman Büyükelçi Dışişleri’ne çağrıldı
Dışişleri Bakanlığı, Merih Demiral hakkında disiplin soruşturması açılmasının “kabul edilemez” olduğunu belirterek “Alman Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Eylül 2023’te yayımladığı raporda, her bozkurt işareti yapanın aşırı sağcı olarak nitelendirilemeyeceği vurgulanmışken ve ‘bozkurt’ işareti Almanya’da yasaklı bir simge değilken, Sayın Demiral’a Alman makamları tarafından gösterilen tepkilerin bizatihi kendisinin yabancı düşmanlığı içerdiği değerlendirilmektedir. Bir spor müsabakasındaki sevinç kutlaması sırasında, tarihi ve kültürel bir sembolün, hiç kimseyi hedef almayan biçimde kullanılmasına yönelik siyasi amaçlı tepkileri kınıyoruz” dedi. Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, dün Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Büyükelçi’den, Alman yetkililerin açıklamaları ile ilgili izahat istendi.Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Türk aşırı sağcıların işaretlerinin bizim stadyumlarımızda yeri yok. UEFA’nın olayı araştırmasını ve yaptırımları değerlendirmesini bekliyoruz” ifadelerini kullanmıştı. – ANKARA Milliyet
‘Bozkurt’a köstek, teröre örtülü destek
AYDIN HASAN Ankara – Terör örgütleri PKK ve FETÖ’ye faaliyetlerini görmezden gelerek örtülü biçimde kucak açan Almanya, Merih Demiral’ın “bozkurt” işareti yapmasına abartılı bir siyasi tepki gösterdi.
Türkiye ile ilgili sembollere hassasiyet gösteren Almanya’nın terör örgütleri PKK ve FETÖ karşısındaki tutumu dikkat çekici. Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) 2023 Raporu’na göre; Almanya’da PKK üyelerinin sayısı 15 bine çıkmış durumda. PKK, Almanya’da en güçlü yabancı aşırılıkçı örgüt olarak kabul ediliyor. Terör faaliyetlerini, Irak ile Suriye’nin kuzeyinde yürüten PKK, Almanya’yı bir tür dinlenme ve geri çekilme yeri olarak görüyor. PKK, geçen yıl Almanya’da bağış adı altında 17 milyon euro civarında nakit para topladı. Terör örgütü, Almanya’da sivil toplum kuruluşları maskesini kullanarak faaliyet yürütüyor. Almanya, FETÖ’nün ABD’den sonra en etkin olduğu ülkelerden biri. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Avrupa’ya kaçan FETÖ mensuplarının gittikleri ülkelerin başında gelen Almanya’da, FETÖ ile iltisaklı kuruluşlar, şirket, dernek, vakıf gibi maskeler altında faaliyet yürütüyor. FETÖ’nün önemli isimleri ve kumpas davalarının savcıları Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Celal Kara ile Eski Subay İlhami Polat, Almanya’da yaşıyor. Almanya; bugüne kadar 130’un üzerindeki FETÖ’cü ile ilgili iade talebine ise olumlu yanıt vermedi.
GÖRÜŞ
Tutarsızlık ve ikiyüzlülük
Prof. Dr. Nuran Yıldız – Yeni dünyanın karakteri maalesef tartışılması gereken çok daha hayati meseleler varken genç bir futbolcunun gol sevincini tartışmaya açarak hayat buluyor. Saçmalık. Merih’in hareketini “aşırı sağcı” olarak tanımlayarak tepki koyan Almanya, kendi ülkesinde yükselen aşırı sağın hayaletini başka ülkelerde arıyor. Kendi politik ve tarihi günahlarını bir futbolcu üzerinden temizlemeye kalkıyor.
UEFA Merih Demiral’ın hareketine soruşturma açıyorsa, Avusturya-Türkiye maçı sırasında Avusturya taraftar tribünlerinden yükselen aşırı sağ sloganlara ne yapacak merak ediyorum.
Merih’in el işaretine tepki koyacak kadar ırkçılık karşıtı Almanya ve soruşturma açan UEFA’nın, Filistin’de toplu katliamlara hiçbir tepki koymaması, tam aksine İsrail’e ayrıcalıklı davranması tam bir tutarsızlık.
Sporcunun sevincini kafaya taktıkları kadar, insanların kendi sokaklarında ırkçı eylemler neticesinde katledilmesine kafayı takmıyorlar.
Avrupa ülkelerini yöneten siyasetçilerin ve politikaların ikiyüzlü tutumları, dünya barışı önündeki en önemli engel. Kendileri dışındaki bütünlüklü yapıları parçalamak için her fırsatı kullanıyorlar.
Üstelik Merih Demiral, “Hareketimde herhangi bir mesaj yok, gururumu ve sevincimi dile getirmek istedim” diyor. Sanırım spora siyaseti Merih değil, UEFA karıştırmış oluyor.
Ezberleri bozduk
Sonuç olarak hissiyatım şu ki, Türkiye’nin şahane bir oyunla, efsane hareketlerle turnuvanın favorisi Avusturya’yı elemesi, Avrupa’nın ezberlerini bozması, Avrupa’da ve UEFA’da rahatsızlık yaratmış olmalı. Yenilseydik, sorun yapmazlardı. Peki şimdi biz ne yapmalıyız? Avrupa’nın atıl kalmış ezberlerini bozmaya devam etmeliyiz.
Farklı konjonktürde farklı anlamlara gelebilir
Prof. Dr. Barış Erdoğan – Merih Demiral’ın maç sonrası tribünlerden yapılan bozkurt işaretine aynı şekilde cevap vermesini siyasi yanından çok sosyolojik boyutuyla değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Evet bozkurt işareti Türk siyasi hayatında aşırı sağın ve özellikle Ülkücü hareketin siyasi bir sembolü olarak kullanılmaktadır. Ancak semboller farklı zamanlarda ve konjonktürlerde farklı anlamlara gelebilir. Özellikle yurt dışında yaşayan sıradan Türkler için bozkurt işareti bir siyasi hareketin ötesinde çok daha derin anlamlar taşımaktadır.
Dayanışma işareti
Günlük hayatta ırkçılıkla mücadele eden, kimliklerini korumak ve yaşatma mücadelesi veren gurbetçiler için bozkurt işareti hem Türklüğün hem de aralarındaki birlik ve dayanışmanın bir işaretidir. Bu işaret Türkiye’de bir siyasi oluşuma aidiyeti gösterse de azınlık olarak yaşanan bir toplumda topluluk bilincini güçlendirici, kuşatıcı bir sembol haline gelmektedir.
Üstelik bu işaretin yapıldığı ana da dikkat etmek gerekiyor. Gündelik hayatta sürekli ikinci sınıf vatandaş olarak görülen bir topluluk bir Avrupa ülkesinde yabancı bir takıma karşı net bir zafer kazanıyor. Duyguların çok yoğunlaştığı bir anda tartışmalı olarak değerlendirilen ve Alman otoriteleri tarafından yasaklanan bu sembolün bir duygu seli halinde tribünlerde gösterilmesini “biz buradayız ve varız” olarak okumak gerekiyor. Milli bir oyuncumuzun buna karşılık vermesini de siyasi bir kutuplaşma olarak okumamalıyız. Bunu Avrupa Türk toplumu özelinde değerlendirmeli ve oradaki Türk toplumunun birlik ve beraberlik işareti olarak değerlendirmeliyiz.